7 Aralık 2013 Cumartesi

Düşünceler...

Düşünmek. İnsanın kendi kendini ölüme terk etmesi gibi bir şeydir. Ben kendimi 6 ay önce ölüme terk ettim. Çok kötü bir durum, yapmak istemiyorsun ama sanki mecburmuşsun gibi. Başıma ne geldiyse bu yüzden geldi. Şuan mutsuzluktan ölüyosam sebebi bu. Tabii sadece bu değil. 1 senelik ilişkimin düşüncelerimden dolayı bitmesi. Tabii sadece düşüncelerim değil. Biraz onun umursamazlığı biraz benim kendi kendimi yiyip bitirmem sonucunda biz bittik. Mesela ben sevdiğim bi insana "keyfim yok 1 saat sonra yazarım" dedikten 5 dakika sonra dayanamayıp nasılsın yazan bi insanım. Çünkü sevmek bunu gerektirir. Çünkü sensiz yapamam diyorsanız eğer gerçekten yapamamalısınız. Sözde kimse mutlu değil, kimse sevilmiyor, herkes yalnız. Sen gel onu bir de bana sor. En sevilmeyen, mutsuz, yalnız olan benim. Arkadaş desen hayırsız. Sevgili desen bir dediği bir dediğinin tersi. Aile desen yorumsuz. Bence mutluluğu hak ediyorum. Bencil değilim (çoğunlukla). İyi niyetliyim. Fesat değilim. Kötülük düşünmem. Ön yargılı değilim (buda çoğunlukla). İnsanları yargılamam. Bir iki dedikodu yaparım ama o da işin eğlencesi. Kin tutmam ama bazı orospular ve onların çocukları hariç. Günahlarım sevaplarımdan fazla değil diye umuyorum olmamalı. Bu yazının sonucu nereye varıcak anlamadım. Gerçekten birilerinin hayatlarında önemli olmak güzel bi duygu. Ben artık birilerinin içinde olan beni görmek istiyorum. Kendim gibi birisi olmalı bu dünyada. Beni onu sevdiğim gibi sevmeli  onu özlediğim gibi ama daha fazla özlemeli bir kere bana yazmadan 2 saniye bile duramamalı abi seven adam öyle olur çünkü. Cidden nereye bağlayıp bir son yapıcam bilimiyorum. O yüzden düşünmeyin. Sevin. Özleyin. Sarılın. Sevişin. Hissedin. Öpüşün. Koklaşın. Ama düşünmeyin. Bide aşk çok saçma. İnanmayın.